Sanayi dönüşüm sürecini etkileyen teknolojiler ve eğitim
Endüstri 4.0 sanayi için ne
ifade ediyor, temel teknolojik bileşenleri neler?
Günümüzde “Endüstri 4.0[1]”,
“Dijital Dönüşüm”, “Sanayi Dönüşümü”, “Dördüncü Sanayi Devrimi” gibi çeşitli
adlandırmalarla anılan Yeni Sanayi Devrimi, bilgi ve iletişim
teknolojilerindeki gelişmelerle üretim sistemlerinin dijital dönüşümünü ifade
etmektedir[2].
Bu haliyle daha çok ürün teknolojisi geliştirmekten öte, operasyonel (işlevsel)
mükemmelliği ifade etmekte ve yeni unsurlar ekleyerek iş modeli yenilikleri
oluşturmaktadır. Dolayısıyla üretim ve yönetimin tüm alanlarını kapsayan
süreçleri ilgi alanına almaktadır[3].
Sanayi dönüşüm sürecini etkileyen teknolojiler nelerdir?
Nesnelerin İnterneti,
büyük veri analitiği, yapay zeka ve makine öğrenmesi, akıllı
ve insanla beraber çalışabilen robotlar,
bulut bilişim, yatay ve dikey
yazılım bütünleşmesi, benzetim (simülasyon),
artırılmış gerçeklik (sanal gerçeklik), 3 boyutlu yazılım (katmanlı üretim), siber
güvenlik. Bunlara duyargalar (sensörler),
insansız hava araçları, genetik ve blok zinciri teknolojileri de eklenebilir.[4]
Bu çerçevede yatay ve dikey entegrasyon[5]
ile siber-fiziksel[6] sistemlerin öne çıkacağı
öngörülmektedir.
Süreci etkileyen bu teknolojik gelişmeler sonucu üretim
zincirinin her aşamasının dijitalleşmesi, makina-insan-altyapı etkileşiminin
sağlanması ile ‘Akıllı Üretim Sistemleri’nin geliştirilmesi sanayide bir
paradigma değişimi yaratmıştır. Bu paradigma uçtan uca şirketin değer yaratan tüm süreçlerini etkilemektedir.
Avrupa Komisyonu da bu gelişmelere duyarsız kalmamıştır. Komisyon,
Dördüncü Sanayi Devrimi’nin endüstride üretim, lojistik ve tüketim modellerini
nasıl dönüştürdüğünü araştırmaya başlamıştır. Dijitalleşme, siber-fiziksel
sistemler, nesnelerin interneti, büyük veri, bulut bilişim, robotik sistemler
ve yapay zekâ üzerine Avrupa’nın belirleyeceği stratejiyi kapsayan aksiyon
planını hazırlamaktadır.[7] Avrupa Komisyonu
sanayinin dijital dönüşümünü destekleyen girişimleri üst düzeye taşıyacak
stratejiler geliştirmektedir. Ağırlık verilen ve öne çıkarılan hususlar ise
şunlardır:
·
Tüm sanayi şirketlerinin dijital teknolojilere
erişimini kolaylaştırmak.
·
Avrupa’da dijital sanayi platformlarının
oluşmasına zemin hazırlamak.
·
Dijital dönüşümden faydalanmak için iş gücü
alanlarını hazır tutmak.
·
Akıllı endüstrinin yaygınlaşması için uygun
çözümler sunmak.
Sanayide Dijital Dönüşüm
Neleri değiştirecek
Sanayide dijital dönüşüm daha çok operasyonel (işlevsel)
mükemmelliği etkileyeceği, iş modellerinde ve iş süreçlerinde köklü
değişiklikler ve yenilikler oluşturacağı dikkate alındığında, üretim,
pazarlama, arz-talep ve yönetimin tüm alanlarını kapsayan süreçleri
ilgilendiren değişimleri gerekli kılacaktır. Dolayısıyla bu süreçleri yöneten
ve süreçlerin işlevini yerine getirmesinde rol alanların paradigmalarında,
olaylara bakışlarında ve bunlara dayalı planlamalarında önemli değişikliklere
yol açacaktır.
Müşteri beklentilerinde hızlı değişiklikler olması
muhtemeldir. Bu kapsamdaki iş birliklerinin önemi daha da artacaktır. Müşteri
ihtiyaç ve beklentilerini belirleme çalışmaları önem kazanacaktır. Zamanla
kişiye özel üretim devreye girecektir. Dijitalleşme, aynı üretim bandında
kişiselleştirilmiş ürünlerin aynı hızda çıkmasını sağlayacaktır. Bu da hızlı ve işbirlikçi inovasyon süreçleri
geliştirmeyi tetikleyecektir. Pazara çok hızlı çıkanın kazandığı bir dönem
yaşanacaktır.
·
Süreç otomasyonu, iş süreçlerinde köklü değişiklikler,
·
Uçtan uca şirketin değer yaratan süreçlerinin bir araya
gelmesi,
·
Ürün ve hizmet geliştirme süreçlerinde yenilikler,
·
Anlık olarak müşteriye özel ürün geliştirmeyi ve müşterinin
de ürün geliştirme sürecine dahil olduğu açık inovasyon,
·
Üretim süreçlerinin kendi başına anlık karar alabilecek hale
gelmesi,
·
Diğer üretim alanlarıyla entegre çalışabilen modüler ve esnek
üretim alanları,
·
Birbirini izleyen, birbirini kontrol eden, birbirini anlayan,
birbirine etki eden otomatik süreçler bütünü
·
Robotlar ortaya çıkacak, bunlara hayat veren robotik
yazılımlar ön plana çıkacaktır.
·
Fabrika ve depo mimarisinde iyileştirmeler olacak, akıllı
envanter yönetim sistemi devreye girecektir (simülasyon ve zenginleştirilmiş
gerçeklik).
·
Bütün bunlar beraberinde, kalite ve verimliliği
getirecektir.
İş hayatında neleri değiştirecek
İş model ve süreçlerindeki değişim bu süreçleri yönetenlerde
de yeni bazı nitelikleri talep edecektir. Bu değişime paralel iş gücü
profilinde de değişimler olması gerekecek, farklı niteliklere sahip iş gücü
ihtiyacı doğacak, bazı meslekler piyasadan çekilirken, bazı mesleklerde
paradigma değişecek, yeni meslekler ortaya çıkacaktır.
·
Bilgi teknolojileri ve mekatronik alanlarında olmak üzere
nitelikli iş gücü talebinin ciddi düzeyde artacağı öngörülüyor
·
Robotik yazılımların robotlara hayat vermesi ile birlikte sanal
işgücü oluşacaktır. Dolayısıyla bu sanal işgücünü yönetme becerisi de iş gücü
profilinde aranan unsurlardan biri olacaktır.
·
Akıllı cihaz ve sistemler kadar, bunları yönetecek yetkin
insan kaynağının da önemi artacaktır. Gerek bu sistemlerin geliştirilmesi,
kurulması gerekse kullanılması noktasında donanımlı personelin önemi
artacaktır.
·
İnsanlardan hızlı değişime hızla uyum sağlama becerisi
beklenecektir. Bu değişimi kucaklayabilecek, bizzat bir parçası olarak
yönetebilecek, uyum sağlama yetenekleri güçlü elemanlar ve yöneticiler, bu
dönüşümün olmazsa olmazı olacaktır.
·
Yeni ve inovatif iş alanları doğdukça, bu inovatif alanlarda
üretim bazlı doğabilecek, ürün bakımını ve iyileştirmelerini öngören yeni iş
alanları ortaya çıkacak.
·
İş gücünün yetkinlikleri değişecektir.
·
Bilişim, bilişim teknolojileri, telekomünikasyon, mekatronik
ve elektronik sektörleri, 4.0 kapsamında en fazla nitelikli iş gücü talep eden
alanlar olacak.
·
“Endüstri 4.0 ekosistemine, Ar-Ge ve inovasyon altyapımızı
hazır hale getirerek adapte olabiliriz. Bakanlık olarak, bu altyapının inşası
üzerine çalışıyoruz”
·
İş gücünün değişen yapısı nedeniyle, Ar-Ge, BT ve otomasyon
gibi teknik, satış/pazarlama gibi müşteriye değen fonksiyonların daha da
yaygınlaşması gerekecek.
·
Özellikle kapsamlı tasarım bilgisine ve dijital/BT
yetkinlerine sahip çalışanlara olan talep artacak. Bu sayede şirketlere daha
nitelikli iş gücü için yeni istihdam fırsatları doğacak.
·
Endüstriyel veri uzmanı gibi yeni rollerin yaygınlaşırken, BT
sistemleri; kurumsal, üretim ve ürün yaşam döngüsü yönetimi sistemlerini
entegre edecek ve operasyonların oluşturduğu ağları kullanarak daha çok sayıda
veri grupları oluşturacak.
·
Endüstriyel veri uzmanları, bu veri tabanlarını düzenleyerek,
analiz edecek ve operasyonları sürekli iyileştirmek için bulgulardan
faydalanacak.
·
Bu rolü üstlenmek isteyen adaylar, ağ sistemleri, istatistik
bilimi ve programlama prensiplerine hakimiyetini göstermek durumunda kalacak.
·
Sanayide, beyaz yakalı çalışanlardan ziyade daha yüksek
teknik bilgiye sahip ve endüstrinin kalbinde çalışmaya istekli meslek lisesi ve
yüksekokul mezunu kişilere ihtiyaç duyuluyor.
·
Geleceğin dünyasında küresel rekabette önde olmak isteyen
işletmeler organizasyonu, üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı
robotlar, Ar-Ge, satış pazarlama ve yönetim süreçlerinde kullanılacak yapay zeka
sistemleri ile bunların dış dünyayla bilgi alışverişlerini sağlayacak internet
nesneleri ve tüm bu akıllı sistemlerin hep birlikte uyumla çalışmasını
sağlayacak becerilere sahip tasarımcı, yazılımcı ve uygulayıcı uzmanlardan
oluşan bir ekip ile başarmak zorunda.
·
İnsan 4.0’ı yetiştirme devrine geçilecektir.
Eğitim politikasının temel unsurlarını;
·
Uyum sağlama yeteneğini geliştirmeyi tüm eğitim programlarına
adapte etmek,
·
Dijital iş süreçleri (üretim, yönetim, pazarlama, tanıtım vb
iç ve dış tüm süreçler) yönetimi eğitimlerini tüm alanlarda etkin kılmak
·
Eğitim programlarının tasarlanmasında, veri analizi, yazılım,
siber güvenlik, robotik uygulamaları, mekatronik ve dijital iş süreçleri gibi
alanları dikkate almak,
·
Akıllı cihaz ve sistemler kadar, bu sistemleri tasarlayacak,
anlayacak, kullanacak, bu değişimi kucaklayabilecek, değişimin bizzat parçası
olacak ve yönetebilecek insan gücünü yetiştirmek,
Oluşturacaktır.
İş gücünde aranan beceriler ise genellikle Endüstri 4.0’ın
belirleyici özellikleri olan disiplinler arası, etkileşimli, ağ yapı esaslı,
sistem özellikli ve veri tabanlı olması esas alınarak tanımlanmaktadır. Bunlardan
bazıları:
·
Hızlı değişime hızla uyum sağlama becerisi.
·
Değişimi kucaklayabilecek, bizzat bir parçası olarak
yönetebilecek, güçlü uyum sağlama yeteneği
·
Tasarım ve inovasyon becerileri
·
Akıllı üretim süreçlerini tasarlayacak, yönetecek Bilgi
teknolojileri ve mekatronik alanlarında nitelik
·
Robotik yazılımlar bilgisi
·
Süreç otomasyonu becerisi
·
Fabrika ve depo mimarisi bilgi ve becerisi
·
Akıllı envanter sistemi yönetimi
·
Karmaşık problemleri çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık,
insan yönetimi, başkalarıyla eşgüdüm sağlayabilme, duygusal zekâ, usa vurma ve
karar verme, hizmet yönelimli olma, görüşme ve ikna etme ve bilişsel esneklik becerileri.
·
Endüstri 4.0’ın, uygulandığı sistemlerin işleyişini
nesnelerin iletişimini ve eşgüdümünü esas olarak veri analizi yoluyla yapıyor
olması sistem içindeki nitelikli işgücünün de veri analizi, yorumlaması ve
karar vermesi becerilerine sahip olmasını gerektirmektedir.
·
Bütünüyle sistemler söz konusu olduğundan sistem analizi, usa
vurma ve karar verme beklenen becerilerdendir.
·
Geleceğin işgücünün sahip olması beklenilen temel beceriler, bugün için de
geçerli olan aktif öğrenme, sözlü ifade, okuduğunu anlama, yazılı anlatım,
anlamlandırma ve bilişim okuryazarlığı ve yeni medya araçlarını kullanma
becerileridir.
·
Geleceğin işgücünün sahip olması beklenilen süreç becerileri ise aktif
dinleme, eleştirel düşünme ve kendini ve başkalarını gözlemedir.
·
Geleceğin bilim, teknoloji, üretim ve hizmet dünyasının
disiplinler arası özellik taşıyacağı dikkate alındığında çapraz işlevsel beceriler önem
kazanmaktadır. Bu bağlamda sosyal beceriler olarak başkalarıyla sanal ve gerçek
ortamlarda eşgüdüm sağlayabilme, sosyal ve duygusal zekâ, görüşme ve ikna etme,
öğretme ve eğitme becerileri söz konusudur.
·
Kaynak yönetimi (finans, malzeme, insan, zaman)
becerilerinin yanı sıra teknik beceriler başlığı altında ekipman işletimi ve
kontrolü, programlama, kalite kontrol, teknoloji ve kullanıcı deneyimi tasarımı
öne çıkan becerilerdir.
Yok Olacak Meslekler
Yapay zeka ve teknolojideki ilerlemeler insan gücü ile
yapılan pek çok mesleği tehdit ediyor. Üretimin robotlara devredildiği ve yapay
zekanın insanların yaptığı pek çok işte kullanıldığı biliniyor. Uzmanlara göre
önümüzdeki yıllarda işsizlik sayısı giderek artacak ve bazı meslekler yok
olacak. İşte yakın gelecekte yok olacak meslekler;
1-Muhasebeciler ve analistler: Muhasebe ile yakından alakalı
olan hesaplamalar ve parasal işlemler giderek dijital dünyanın hakimiyetine
giriyor. Tüm hesapların bilgisayar kaydı altında gerçekleştirildiği ve
analizlerin bilgisayarlar ve çeşitli programlar aracılığıyla yapıldığı
düşünülürse yakın gelecekte muhasebeciler ve analistler işsizlikle karşı
karşıya kalacak.
2-Teknik yazarlar: Elektronik aletlerin kullanım
kılavuzlarının hazırlanmasından yardım kitapçıklarının düzenlenmesine kadar pek
çok iş yapan teknik yazarların mesleğini yapay zekalar ellerinden alacak gibi
görünüyor. Hazır programlarla birlikte cihazların tüm teknik bilgilerini yine
cihazların kendisi oluşturacak.
3-Sekreterler: Patronların sağ kolu olan sekreterler artık
yerlerini akıllı sekreterlere bırakıyor. Yöneticilerin toplantılarını
ayarlayan, hatırlatmalar yapan, seyahatlerini organize eden ve e-maillerini
cevaplayan akıllı sekreterler yakın gelecekte patronların yeni tercihi olacak
gibi gözüküyor.
4-Noterler: Belirli işlerin resmiyete dökülmesinde rol oynayan
noterler teknolojik gelişmelerden nasibini alacak. Dijital yazışmaların yanında
elektronik imzalar da noterlerin tahtını sallayacak gibi görünüyor.
5-Ekonomistler: Trend analizleri, para ve döviz kurları ile
iç içe olan ekonomistler yerlerini yapay ekonomistlere bırakacak. Orta ve uzun
vadeli trend analizlerini hatasız bir şekilde hesaplayan yapay zeka programları
hisse senetleri ve satın alma işlemlerinde de etkin rol oynayacak
6-Satış danışmanları: Mağazalarda ve reyonlarda gerçek satış
danışmanları yerine sizinle robotlar ilgileniyor olacak. Size ürünler konusunda
yardımcı olan ve aradığınız ürünü bulmanıza yardım eden robotların alışverişte
yeni bir çağ açacağı kesin.
7-Müşteri hizmetleri çalışanları: Müşteri hizmetleri alanında
çalışanların yakın gelecekte yerlerini özel programlara bırakması bekleniyor.
Müşterilerin her isteğini yerine getiren ve onlarla iletişim kurabilen yazılım
programları halihazırda kullanılmaya başlandı bile.
8-Emlakçılar: Emlakçılar da yapay zeka uygulamalarının
tehdidi altında. Sanal emlak uygulamaları ile artık 3 boyutlu olarak
istediğiniz konutu gezebilir ve uzaktan kullanılabilen güvenlik ve kilit
sistemleri ile evi kendiniz görebilir, kararınızı verebilirsiniz.
[1]
Alman Hükümeti 14 Temmuz 2014 tarihinde,
Endüstri 4.0 kavramını da içeren teknoloji politikasını yayımladı: “İleri
Teknoloji Stratejisi 2020.”
Endüstri 4.0 terimi ilk defa
2011 yılında Almanya Hannover Fuarı’nda kullanıldı. Ekim 2012’de ise Bosch
Grubu ve SAP’nin eski CEO’su Henning Kagermann bir çalışma grubu oluşturarak
hazırladıkları Dördüncü Sanayi Devrimi öneri dosyasını, Alman Federal
Hükümeti’ne sundu. 2013 yılında Alman Hükümeti kendi Endüstri 4.0 dönüşüm yol
haritasını hazırlamaya başladı. Bosch da aynı yıl, kendi yol haritasını
hazırlamak üzere çalışma başlattı. İlk etapta Bosch, Endüstri 4.0 çalışma
grubunda yer aldı ve ona liderlik etmesiyle öncü bir rol üstlendi.
Endüstri 4.0 terim olarak
dördüncü sanayi devrimi anlamına geliyor. İlk sanayi devrimi su ve buhar gücü
ile üretim mekanizmasının üzerine kuruluyken, onu ikinci sanayi devrimi olan
elektrik enerjisi yardımı izledi. Daha sonrasında ise üçüncü sanayi devrimi
olan dijital devrim gerçekleşerek elektronik kullanımı arttı.
[2]
TÜBİTAK- Yeni Sanayi Devrimi Akıllı Üretim
Sistemleri Teknoloji Yol Haritası
(http://www.tubitak.gov.tr/sites/default/files/akilli_uretim_sistemleri_tyh_v2-03ocak2017.pdf)
[3]
20-23 Ocak 2016 tarihinde Davos’da gerçekleşen
Dünya Ekonomik Forumu’nun teması olarak Endüstri 4.0 seçildi ve dünyanın
çeşitli ülke ve şirketlerinin katılımıyla yoğun bir şekilde tartışıldı. Böylece
kavram dünya gündemine olduğu kadar ülkemiz gündemine de yerleşti.
[4]
Boston Consulting Group
[5]
Yatay entegrasyon, müşteri tipi aynı olan
farklı şirketler arasındaki birleşmedir. Dikey entegrasyon, aynı sektörde fakat
farklı alt sektörlerde müşterisi olan firmaların birleşme şeklidir.
[6]
Siber-fiziksel sistemler; gözlemleme,
koordinasyon ve kontrol gibi üretim süreçlerindeki temel prensiplerin,
hesaplama ve iletişim bileşkesinden oluşan karma teknoloji tarafından
yönetildiği, sensörler ve aktüatörler (bir mekanizmayı veya sistemi kontrol eden
veya hareket ettiren bir tür motor) yardımıyla fiziksel dünyayı sanal bilgi işlem dünyasıyla bağlayan sistemlerdir.
[7]
http://www.fortuneturkey.com/akilli-uretim-cagi-endustri-40-42841
Yorumlar